“BU
HAFTA KOÇLARI NELER BEKLİYOR?”
Kimsenin bilemeyeceği ama herkesin merak ettiği “Bu hafta koçları neler bekliyor?” sorusuna örneğin şöyle bir yanıt geliyor:
“BU
HAFTA KOÇLARI NELER BEKLİYOR?”
Kimsenin bilemeyeceği ama herkesin merak ettiği “Bu hafta koçları neler bekliyor?” sorusuna örneğin şöyle bir yanıt geliyor:
HİÇ düşündünüz mü, bir sağlık kurumunda onlarca farklı insanın uyum içinde çalışabilmesi aslında ne kadar büyük bir mühendislik gerektirir? İnsan ilişkileri de köprüler ya da makineler gibi hassas bir tasarıma ihtiyaç duyar. Bu yazıda, kişilik testlerinden biri olan MBTI’nin (Myers-Briggs Type Indicator) sağlık kurumlarında nasıl kullanılabileceğini ele almak istiyorum.
DİKKATİNİ toplayamayan, yerinde duramayan ya da hayallere dalıp giden çocuk ve gençler… Yıllarca “yaramaz”, “tembel” ya da “afacan” diye etiketlendi. Oysa bugün biliyoruz ki bu davranışların ardında milyonlarca insanı etkileyen bir nörogelişimsel tablo var: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu.
Dünyanın dört bir yanında artan görünürlüğüyle çağımızın en çok tartışılan meselelerinden biri haline gelen bu durum, adeta toplumun ortasında duran kocaman bir karadelik gibi. Görmezden geldikçe büyüyor, içine daha çok hayatı çekiyor.
HİÇ düşündünüz mü?
Bir şeyler ağzınızdan çıkmadan önce, “Ben bunu başka bir biçimde de söyleyebilir miyim?” diye kendinize soruyor musunuz?
Farklı bir tonda, daha incelikli bir üslupta, seçtiğimiz kelimeleri değiştirerek yine de aynı mesajı iletebilir miyiz?
Dil, hayatımızdaki en güçlü köprülerden biridir. Söylediğimiz şey kadar, nasıl söylediğimiz de ilişkilerimizi belirler. Sert bir tonda kurduğumuzda duvar örebilen cümleler, yumuşak bir üslupla söylendiğinde kalpler arasında köprü kurar.
Bir müzik enstrümanını düşünün: Aynı nota, alt telde de çalınabilir, üst telde de. Nota değişmez ama tınısı değişir. İşte günlük iletişim de böyledir.
Siz de kendi kişilik tipinizi ücretsiz olarak keşfetmek ister misiniz?
Myers–Briggs Type Indicator (MBTI), kişilik özelliklerini dört temel boyutta değerlendirerek 16 farklı tip ortaya koyar.
Bu test, orijinal MBTI’nin kapsamını esas alarak kişilik tipleri üzerine farkındalık yaratmak amacıyla Chat GPT 5 desteğiyle Prof. Dr. Erkan Yüksel tarafından hazırlanmıştır. Test sonucu size, hangi tipe daha yakın olduğunuza ilişkin bir gösterge vermektedir.
Aşağıda yer alan her soruda size en yakın seçeneği işaretleyin. Sonunda kişilik tipinizin güçlü yönlerini, iletişim tarzınızı ve iş/özel hayatınızdaki eğilimlerinizi daha net görebileceksiniz.
Açıklamalar testin sonunda yer almaktadır.
EVDE ya da ofiste hiç çiçek yetiştirdiniz mi? Kimi çiçekler güneşi sever, onları pencereye yakın bir yere koymak gerekir. Kimi gölgede rahat eder. Kimi bol su ister, kimini haftada bir sulamak yeterlidir. Hepsinin adı “çiçek” olsa da her birinin huyu suyu bambaşkadır.
Demem o ki, çiçekleri sevmek başka şey, onların yeşermesini, çiçek açmasını sağlamak çok daha başka bir şeydir.
Bu yazıda "işe göre adam mı, adama göre iş mi?" sorusuna farklı açılardan yaklaşmaya çalıştım. Yazının sonunda yeniden çiçeklere döneceğiz.
Ama önce bu sorunun yanıtını farklı yönlerden değerlendirmeye çalışalım...
“Yavrumuz yeniden doğdu…”
Bu üç kelime, bir annenin yeniden nefes alışı…
Sanatçı Umut Akyürek’in, kızının uyuşturucu bağımlılığıyla verdiği zorlu mücadelenin ardından kurduğu bu cümle, son yıllarda medyada karşılaştığım en çarpıcı ifadelerden biri. Çünkü bu söz, ülkemizde her yıl sayısı artan binlerce annenin yüreğinde gizli kalmış bir çığlığa tercüman oluyor.
Bugünlerde ekonomik sıkıntılardan, siyasi çekişmelerden, savaşlardan ve terör olaylarından oluşan gündemimizde kendine fazla yer bulamayan; ancak en az bunlar kadar hayati bir sorunumuz daha var.
Ne açıkça konuşabildiğimiz, ne boyutları hakkında yeterince bilgi sahibi olduğumuz, ne de etkili önlemler alabildiğimiz bir toplumsal bekâ sorunu…
İzmir, 13-15 Haziran tarihlerinde sosyal bilimler alanında önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. EGE 13. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, dünyanın dört bir yanından akademisyenleri bir araya getirdi.
30 ülkeden 500’ü aşkın bildiri, üç gün boyunca çevrim içi ve yüz
yüze oturumlarda sunuldu. Türkiye’nin yanı sıra Kanada, Almanya, Fransa,
Endonezya, Nijerya, Güney Kore, İtalya, Azerbaycan, Kazakistan ve Meksika’dan
gelen bilim insanları, farklı alanlarda güncel çalışmalarını paylaştı.
Kongrede dikkat çeken sunumlar arasında, Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erkan Yüksel’in başkanlık ettiği oturumda, çağdaş medya çalışmaları ve psikososyol araştırmalar ele alındı.
Prof. Dr. Yüksel, iki ayrı bildiriyle dijitalleşmenin bireysel ve toplumsal psikolojiye etkileri ile sağlık haberciliğinde etik ve güvenilirlik konularını tartışmaya açtı.
Size iyi bir iletişimci olmanın sırrını anlatmak istiyorum bu yazıda. Düşünsenize, siz de bu iki temel beceriyi öğrendiğinizde, belki çocuklarınıza, öğrencilerinize, arkadaşlarınıza anlatmak istersiniz.
Belki bir yaz tatilinde iletişim şeklinizde fark yaratabilirsiniz.
Ne dersiniz?
“Bir kurumda nezaket yoksa, diğerlerinin bir önemi yoktur.”
— İsimsiz ama unutulmaz bir rapor cümlesi
Bir Hatıradan Hayatın Kalbine
Yıllar önce, ülkemizin köklü kamu sanayi kuruluşlarından birini tanıtım gezisi için ziyaret etmiştim. Orada görevli bir arkadaşımın anlattığı bir hatıra, yıllardır zihnimin bir köşesinde durur.
Kalite süreçlerini geliştirmek amacıyla kurum, yurt dışından bir dış değerlendirmeci davet eder. Bu uzman kişi, tesisi en ince ayrıntısına kadar gezer, çalışanlarla konuşur, üretim süreçlerini izler. Yaklaşık bir ay süren gözlemlerin ardından, heyecanla beklenen rapor günü gelir. Yönetim Kurulu, uzunca bir toplantıda anlatılması beklenen kalın bir rapor bekler. Ancak raportör kürsüye çıkar, derin bir sessizlikte tek bir cümle kurar:
“Bir kurumda nezaket yoksa, diğerlerinin bir önemi yoktur.”
Başka da bir şey söylemez. Verdiği rapor işte bu tek cümleden ibarettir.
O an bu sözün anlamını tam kavrayamamış olsam da bir kenara not etmiştim.
Yıllar geçtikçe, özellikle günümüzü, değişen yaşamlarımızı, kurumlarımızı ve hele de sağlık kurumlarını düşündüğümde, bu cümle çok daha derin anlamlar taşımaya başladı.
Birinin bunu yazması gerekiyordu.
Yazıyorum!
Maalesef son zamanlarda gençler arasında cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusundaki farkındalık ve bilgi eksikliği sessizce büyüyen ciddi bir soruna işaret ediyor. Bu eksiklik, artık bir halk sağlığı sorununa dönüşmüş durumda.
Geçtiğimiz gün üroloji uzmanı bir arkadaşımla konuşuyorduk. Bana şöyle dedi:
“Gençler arasında cinsel yolla bulaşan hastalıklar salgın düzeyine ulaştı ve hızla yayılıyor. Hatta gençlerin çoğu ne yaşadığının farkında bile değil ve doktora başvurmaları gerektiğini bile bilmeden bu hastalıkları taşıyorlar. Tedavi olmayanlar başkalarına da bu rahatsızlıkları bulaştırıyor ve salgın hızla ilerliyor.”

Sağlık haberciliğinde daha iyiye nasıl ulaşılabilir? Bunun için neler yapabiliriz? Bizim de bir katkımız nasıl olabilir? Daha iyisi nasıl mümkün olabilir?
Yaklaşık 15 yıldır bu alanda epey yol kat ettik, pek çok öğrenci, muhabir, akademisyen yetiştirdik. Onlarca yayın, makale, bildiri ve kitap ürettik. Hatta bir de uzaktan eğitim programı geliştirdik. Ve elimizden geldiğince koşmaya devam ediyoruz.
SAĞLIK MUHABİRLİĞİ EĞİTİMİ
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katılımlarıyla, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü ile Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinin koordinasyonunda, Anadolu Ajansı Haber Akademisi’nin de katkılarıyla gerçekleştirilen “Sağlık Muhabirliği Eğitim Programı” oldukça verimli geçti.
Toplantının açılışında Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Doç. Dr. Muhammed Atak, “Dünyada Sağlığın Geliştirilmesi ve Sağlık İletişimi” hakkında açıklamalarda bulundu.
Ben de “Sağlık Haberciliğinin Dili, Sağlık Haberciliğinde Etik ve Hukuki Boyut” üzerine bir konuşma yaptım.
Bağımlılıkla Mücadelede Önleyici Adımlar Çalıştayı, 24 – 25 Şubat 2025 tarihlerinde Ankara Cebeci Site Öğrenci Yurdu’nda, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi’nin ortaklığında gerçekleştirildi.
Çalıştaya Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın BAK, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Av. Doç. Dr. Safa KOÇOĞLU, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR, rektör yardımcıları, bakanlık uzmanları, akademisyenler, saha uzmanları, bağımlılıkla mücadelede aktif rol alan paydaşlar ve öğrenciler katılım sağladı.
Bazı şeyler paylaştıkça çoğalıyor.
Bu kez de T.C. Sağlık Bakanlığı için hazırladığımız İletişim Bilimleri Fakültesi'nin ilk Ar-Ge projemizin gelişim sürecini dinleyenlerle paylaştık...
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erkan Yüksel tarafından Eskişehir Özel Anadolu Hastanesi personeline 24-27 Aralık günleri arasında verilen "Sağlıkta İletişim Sağlıklı İletişim" konulu eğitimde iletişim, kendini ve başkalarını tanıma, iletişim becerileri, davranış stilleri, farklı kişilikler, hastalar ve yakınlarıyla iletişim, dezavantajlı hastalarla iletişim, iletişim engelleri, iletişim çatışmaları ve yönetimi, stres yönetimi konularına yer verildi.
Daha sağlıklı iletişim daha sağlıklı ilişkiler için sağlıkta iletişim seminerlerimiz devam ediyor.
Bu hafta Eskişehir'in güzide hastanelerinden Anadolu Hastanesi'nin konuğuyuz.
Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü Yunus Emre Devlet Hastanesi'de "Sağlık Hizmeti Sunumunda Hasta Memnuniyetini Artırmaya Yönelik Çalışan Hasta İletişimi" konulu eğitimlerimizi gerçekleştirdik.
Dün ve bugün devam eden program sonrasında Başhekim Uzm. Dr. Gamze Akın Mumcu Teşekkür Belgesi takdim etti.
Kadın yöneticilere sahip hastanemizde önemli düzenlemeler hemen dikkati çekiyor. Yeni otopark çok iyi olmuş...
Eğitimlerimizden kendini ve başkalarını tanıma, hastaları anlama ve hasta kişilikleri, iletişim becerileri, ilişki ve stres yönetimi üzerine hem söyleştik hem eğlendik. Bilinçli farkındalık, rahatlama ve nefes egzersizleri yaptık.
"Sağlıkta iletişim, sağlıklı iletişim" eğitimlerimiz devam edecek...
Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Hizmetleri Birimi koordinasyonunda devam eden eğitimlerimiz kapsamında Eskişehir Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesine konuk olduk.
"Sağlık Hizmeti Sunumunda Hasta Memnuniyetini Artırmaya Yönelik Çalışan Hasta İletişimi" üzerine keyifli bir eğitim gerçekleştirdik.
Misafirperverliği için Başhekim Dr. Dt. Kadir Gördeli'ye yürekten teşekkür ediyorum. Örnek, başarılı ve enerji dolu çalışmalarının kutluyor ve devamını diliyorum.