'Tembel' bir toplum muyuz?

 Bir arkadaşım dert yanıyor: “Üretmiyoruz, tüketiyoruz; çok tembel bir toplumuz.”

Gerçekten öyle mi? Yoksa hikâye daha mı karmaşık? İstediğimiz yerde olamayışımızın altında “tembellik” mi yatıyor; yoksa akıllı, verimli ve üretken çalışmayı mümkün kılan bir sistemi kuramamış olmamız mı? Başka bir deyişle, sorun bizde mi, yoksa sistemde mi?

Mustafa Kemal Atatürk’ün o bilinen sözü kulağımda: “Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir… yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.”


Peki o meşaleyi bugün nerede taşıyoruz? Gelin, birlikte konuşalım.

Astroloji ekranda niye bu kadar çok tutuyor?



İSTER inanın ister inanmayın; televizyonu açtığınız anda er ya da geç bir burç yorumcusunun cümleleriyle karşılaşıyorsunuz. Uzun süre yalnızca sabah kuşaklarında gördüğümüz yorumcular, şimdi haber kanallarında bile çıkar oldular. Geçen akşam bir haber kanalında haftalık burç yorumu yapıldığını görünce bu yazıyı yazmanın “farz” olduğuna karar verdim. Çünkü kendime şu soruyu sordum: Ne oldu da burç yorumları bu kadar popüler hâle geldi?

BU HAFTA KOÇLARI NELER BEKLİYOR?

Aklıma gelen ilk yanıt, hayatın giderek artan belirsizlik yükü karşısında burç yorumcularının büyük bir özgüvenle olası gelişmeleri sıralaması.

Kimsenin bilemeyeceği ama herkesin merak ettiği “Bu hafta koçları neler bekliyor?” sorusuna örneğin şöyle bir yanıt geliyor: